1. Fiil önlemek, mani olmak, alıkoymak, tutmak.
    keep that child from crying: Şu çocuğu ağlatma (ağlamasını
    önle).
    I mustn't keep you from your work: Sizi işinizden alıkoymamayım/işinize mani olmayayım.
    I could hardly keep from laughing: Gülmemek için kendimi zor tuttum.
    keep something from someone: birinden bir şeyi (haber vb.) gizlemek.
halktan saklamak Fiil
alıkoymak Fiil
bir şeyden uzak durmak Fiil
kaçınmak Fiil
sakınmak Fiil
...'den uzak durmak Fiil
birinin maaşından bir şey kesmek Fiil
bir konuyu ötekinden ayrı tutmak Fiil
birinin birşeyi yapmasını engellemek Fiil
birinin birşeyi yapmasını önlemek Fiil
birinin çalışma sına engel olmak Fiil
birinin çalışmasına engel olmak Fiil
birşeyi birinden gizlemek Fiil
birşeyi birinden saklamak Fiil
birşeyi birine söylememek Fiil
bir şeyi birinden gizlemek Fiil
ailesinden bir şey saklamak Fiil
kimseye muhtaç olmadan geçimini sağlamak, ailesini aç bırakmamak.
açlıktan ölmemek, sağ kalabilmek, boğazını doyurabilmek.
Millions of people in China and India find
it very difficult to keep the wolf from the door.
Fiil
elâleme muhtaç olmadan geçinmek Fiil
kendine hâkim olmak Fiil
birşeyi yapmamak için direnmek Fiil
birşeyi yapmamaya çalışmak Fiil